İşimden dolayı çok sayıda şirket-kurum görme şansım oldu. Bir tespitim; insanlarla şirketlerin birbirine çok benzediği. Şirketlerin de insanlar gibi ayrı ayrı tarzları var, duruşları var. İnsanlarda karakter olarak tabir ettiğimiz durum şirketler için kurum kültürü olarak vuku bulmuş.
Kurum kültürü, bir şekilde oluşuyor. Bir şirketle ilgili gözlem yaparken, şirketteki kurum kültürü bilinçli olarak tasarlanıp yaratılmış yoksa kendiliğinden mi oluşmuş ayrımını yapabiliyorsunuz. Kendiliğinden ortaya çıkmış kurum kültürleri adeta cılız karakterli insanlar gibi. Ve genellikle bu tür şirketlerin ortak hastalıkları sürdürülebilirlik konusundaki kronikleşmiş sorunları. Değerlerini doğru belirleyen ve kurum kültürü oluşum sürecini yöneten şirketler farkını daha cümle kapısından girdiğiniz anda belli ediyor.
Tom Peters, ‘’Mükemmel şirketler başarılı liderlerinin olumlu değer ve davranışlarını içselleştirdikleri kültürler oluşturmuşlardır.’’ der. (“In Search of Excellence: Lessons from America’s best run companies” 1983 ) .
Katkı sağlayan bir kurum kültürü ezbere yaklaşımlarla yaratılamıyor. Dayatmalarla, kurallarla, talimatlarla kurum kültürü yaratacağını sananlar aldanıyor.Kurum kültürü yaratmak evvela olumlu değerler yaratmakla mümkün olur. İnsanlara ne anlattığınız değil, ne yaşattığınız belirliyor kurum kültürünü. İnsanların uyum gücü yüksektir, ortam neyi sunarsa ona adapte olurlar. Sürekli korku, entrika, hırs ve güç içerikli mesajlara maruz bırakılan insanlardan güven, dürüstlük, şeffaflık ve yaratıcılık içeren bir kurum kültürü yaratmaları beklenemez.
Kurum kültürünün değerler sistemi ile kurgulanmadığı ve doğru yönetilmediği ve olumsuz bir kurum kültürünün oluştuğu şirketlerle ilgili gözlemlediğim 20 ortak özellik var;
- Bu kurumlarda insanlara özen gösterilmez. Çalışan, müşteri, tedarikçi bir değer olarak görülmez.
- Adil olmayan yaklaşımlara ve yöneticilere sıkça rastlanır.
- Korku yoğun şekilde hissedilir. Yönetenler korku salmayı marifet sayarlar.
- Dedikodu,iletişim kültürün en kuvvetli yöntemi olmuştur.
- Kurum içi rekabet etik değildir, entrikadan beslenen rekabet buram buram kokar.
- Suçlama ve sorumluluğu dışarıda arama yaygındır.
- Sırlar, kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklar hiç bitmez.
- Kontrolsüzlük yada aşırı kontrol dikkat çeker.
- Liderlik eksik olduğu için manipülatör tipler doğal liderlik ilan etmiş,şirketi yönetir hale gelmiştir.
- Her projede her toplantıda kısa vadeli çözümlere odaklanılır.
- Takdir, neredeyse unutulmuştur.
- Çalışanlar kendilerini güvende hissetmezler, öz geçmişleri açık ve iş-fırsat arayışları daimdir.
- Bilgiyi gizleme ve şeffaflıktan uzaklık hemen fark edilir.
- Karamsarlık şirketin genel haleti-ruhiyesidir.
- Subjektif kriterlerle yönetilir, ölçme değerlendirme ,raporlama neredeyse ya yoktur ya yetersizdir.
- Aile şirketi ise aile kendi içinde ve çalışanlarla ilişkilerini yöneteme sıkıntısı içindedir.
- İş güvenliği önemsenmez.
- Liyakati önemsemezler, feodal ilişkiler dinamikleri belirler.
- İnsan kaynakları departmanı ya yoktur yada işlevsel değildir.
- Kronik bir şikayet etme tablosu hemen her departmanda mevcuttur.
Hepsi aynı anda aynı şirkette olmayabilir ama listenin bir kısmı bile mevcut ise kurum kültürü üzerine planlı bir çalışma vakti gelmiş de geçiyor denilebilir.Bir şirkette güçlü bir kurum kültürü ve akılcı strateji varsa sonuç yüksek performans olur . Güçlü değerleri olan şirketler etkileyici bir kurum kültürü yaratır ve bu güzel kurum kültürü şirketin kaderi olur.