Descartes’in, “Düşünüyorum o halde varım.” aforizması seneler senesi bence çok fazla içselleştirildi.
Ta ki 1990’lı yılların başında Antonio Damasio çıkıp da, Descartes’ın Yanılgısı diye bir kitap yazana kadar.
Ve Damasio aslında insanlara, iş dünyasına şu mesajı da vermiş oldu: “Artık duygulara, ade-i itibar yapmanın zamanı geldi.
Bugün insan davranışlarını incelediğimizde, büyük bir çoğunluğunun duygularla ne kadar ilişkili olduğunu görmek mümkün.
Dolayısıyla bu yazı da, Transaksiyonel Analiz kuramında yer alan Raket Duygular ve Otantik Duygular kavramlarına değindim.
Buna dair kazanılan içgörü, insanın kendi duygularının farkında olmasını, ötekinin duygularının farkında olmasını ve kabul ve yönetme konusunda da kaslarını güçlendirmeyi sağlıyor.
Raket duygularımızı fark ettiğimiz zaman; onlar geldiğinde, o duyguyla konuşmak, duygu repertuarından yerine başka bir otantik duygu seçmek ya da Raket duyguyu biriktirmemek gibi farkındalıklara sahip olabiliriz.
Otantik Duygu Nedir?
Otantik duygu, bozulmamış duygudur. Yani herhangi bir olay yaşıyoruz. O olayla, durumla tutarlı, işlevsel ve işe yarayan duygulara biz Otantik Duygular diyoruz.
İlla iyi duygular olması şart değil. Yani yeri gelir kızgınlık olur, öfke olur. Yeri gelir sevinç olur, umut olur. Ama mühim olan, ne yaşıyorsak bununla tutarlı olması.
Raket Duygu Nedir?
Raket duygu kavramı ise biraz daha bozulmuş, çarpıtılmış ve özellikle erken çocukluk dönemlerinde öğrendiğimiz; ve stresli durumlarda ortaya çıkan, işin ilginç tarafı problemin çözümü ile ilgili de neredeyse hiç bir katkı sağlamayan ve durumla tutarsız duygulara söyleriz.
Örneğin kişi düğüne de gitse, cenazeye de gitse kendini gergin, sinirli ve üzgün hissetmesi.
Peki, raket duygular kavramını fark etmek ve raket duygularımızla ilgili farkındalık sahibi olmak neden önemli?
Çoğu zaman iletişim kazaları yaşamamıza ve halet-i ruhiyemizin bozguna uğramasına; bence raket duygular ciddi mânâda sebebiyet veriyorlar.
Transaksiyonel Analizde Kupon Nedir?
Zamanında derli toplu ifade edilmeyen, söylenilmeyen raket duyguları cebe atıyoruz.
Duygularınızı fark etmek önemli ama aynı zamanda; duygularınızı derli toplu, nizami cümlelerle, suçlamadan karşı tarafa anlatabilmek de çok önemli.
Transaksiyonel Analiz ile ilgili, “Thomas A. Harris’in, Ben OK’im – Sen OK’sin” adlı kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Aslında kendimizin de, muhatabımızın da tam olduğuna inandığımız takdirde iletişim de giderek kolaylaşıyor.
Hülya Mutlu