Cok uzun yillar kendi isini yapan bir muhendis arkadasim sirketini satti ve bir sirkette profesyonel calismaya basladi. Bir sure sonra sohbetimizde ‘ calisani anlamak, takdir etmek ve en muhimi isletme icin anlamli oldugunu hissetirmek ne kadar onemli imis meger, insan masanin diger tarafina gecince cok iyi anliyor’ dedi.
Ben bugun kitaplardan, bilimsel yayinlardan degil bizzat yasadiklarimdan, bana anlatilanlardan, sikayetlerden, soylemlerden yola cikarak ekip yoneten, liderlik edenlere calisan kafasini anlatayim.
- CALISANLAR ONLARIN HAKKINDA NE DUSUNDUGUNUZU COK MERAK EDER
Pozisyon farketmeksizin, her calisan gerek bagli bulundu yoneticisinin, gerekse patronun kendisini nasil gordugunu ve degerlendirdigini cok merak eder. ‘E soyledik ya bir ara’ demeyin. Duzenli ve doz doz verilecek bir ilac misali, sizin gozunuzde nasil olduklarini anlatin. Insan kaynaklari yoneticileri genelde bilir patron, yonetici hangi calisan hakkinda ne dusunur. Yeri gelince, soylerim calisanlara onlarin dusuncelerini ve cok ilginc bir tepki gelir; ‘gercekten boyle mi dedi benim hakkimda? Inanin cok sasirdim, bunu fark ettigini dusunmemistim, cok mutlu oldum’ Insanlara onlarla ilgili ne dusundugunuzu uygun kanallardan iletmek, hem gelisimi saglayacak hem morali artiracaktir. Ne kadar klasik bir soylem olursa olsun, calisan geri bildirim almaktan ve takdir gormekten cok motive olur, her zaman dogrudur. Patronun birisi, yogun calisilan donemlerde enerji icecegi alirdi ekibe. Bir gun ekipten biri bana ‘ bunlari icirecegine iki guzel kelam etse ortaya neler cikaraririz’ dedi. Cogu zaman beni begeniyor mu? Takdir ediyor mu? Acaba ne var kafasinda? suallerinin verdigi bilinmezlik, insanlari anlam yukleme, kafada kurma gibi Turk tipi ilesim(sizlik) yontemlerine tesvik eder. Bu yontemler mutsuz eder, dibe ceker.
- CALISANLAR INFORMAL ILETISIMI COK SEVER
‘Arkadas belli bir mesafeyi koruyacaksin, tepene cikarlar’ soylemi cok eskilerde kaldi. Artik insanlar yakin olduklari, samimi bulduklari yoneticilerle calismaktan daha keyif alip, onlarla daha uretken oluyor. Toplanti, mail, sunum, rapor vb tamami formal iletisim yontemleri. Daha farkli bir ihtiyac var. Daniel Goleman koca koca kitaplari bosa yazmamis duygusal zeka diye. Her sey akilla olmuyor vesselam, kalbe dokunmak icap ediyor. Yani havadan sudan, coluk cocuktan, kanser tedavisi goren anneden, terkeden sevgiliden de konusmali icabinda. Insan, her zaman kendisini iyi hissettirenleri sever.’ Beni sevmesinler, islerini yapsinlar’ diyorsaniz, modanizin coktan gectigini soylemek isterim. Bilhassa yeni nesil calisan bu bakis acisini sevmiyor. Sizi severlerle her sey baska guzel olur. Yalniz, her hususta oldugu uzre informal iletisimi kurmada da samimiyet temel sart. Zira, zorlama olani hemen anlasiliyor. Informal diyaloglar kurunuz efendim, karizmaniza hicbir sey olmaz. Vakit hiyerarsik duvarlarin yikilmasi vaktidir.
- CALISANLAR ADALET ISTER
Hakkaniyetin olmadigi veya insanlarin boyle dusundugu is yerlerinde asla ve kata huzur olmuyor. Ilk calistigim isimden yonetimin hakkaniyetine inanmadigim icin ayrildim. Bunu bizzat deneyimleyen birisi olarak cok net soyleyebilirim fena halde mutsuz ediyor. Isin vahim yani, simdi bir calisma yapilsa yoneticilerin % 99.9 u kendisini kuvvetle muhtemel cok adil bulacaktir. Adalet, kurallarla saglanir. Adaletsizlik, cogu zaman feodal iliskilerden ve sistemsizlikten beslenir. Ise alimda esit kriterlerin uygulanmamasi, ucret esitliginin olmamas (insanlarin derdi yuksek maas degil, adil maastir), aile sirketlerinde aile uyelerinin liyakata bakilmaksizin oncelikli olmasi, uretilen isten ziyade iliskilerin belirleyici olmasi gibi faktorler adaletsizlik oldugu inancini korukler.
- CALISAN SELAM VE KELAM ISTER
Insanin fitrati geregi olsa, eksik hissetirilmeye tahammulu yok. Hep degerli oldugunu, sevildigi hissetmek ister. Bu sebepten olsa gerek patrondan, yoneticiden selam alamamak rutin yakinma konularinda birisidir. ‘ Inanirmisiniz buradan geciyor ve bir gunaydin, kolay gelsin, nasil gidiyor? Demiyor, Surati hep asik’. Patronlar, yoneticiler su guluslerinin ve icten selamlarinin musteri memnuniyeti ve ciroya etkilerini bilseler, en buhranli anlarda bile gulumserlerdi diye dusunuyorum.
- CALISAN MEMNUNIYETINIZI ALENI, SIKAYETINIZI GIZLI ALMAK ISTER
Insanlari en cok mutlu eden seylerden birisi; calisma arkadaslari icinde onore edilmektir. Ustun gayret icinde olanlarin en temel beklentilerindendir. Ancak dozu ve periyodu cok onemli. Surekli ayni kisileri, sik araliklarla insanlarin icinde ovdugunuz taktirde digerleri acisindan sizin ovdugunuz kisi itici bir figur halini alabilir. Tezat durumun yikici etkisine gelince; insanlarin yetersizliklerininin kalabaliklar icinde dile gelmesi ve yuzune vurulmasi oldukca yaralayici , bir hayli de rencide edici bir durumdur. Kimi hallerde kisi gunlerce toparlanamaz. Kalabalik icinde azarlanmanin kurum kulturunun bir parcasi haline geldigi isletmelerde ise enterasan bir arsizlasma gorulebiliyor. Degil toplantida, tum ulke onunde azarlasan etkisi olmayabiliyor. Bu cok daha tehlikeli bir formu diye dusunuyorum.
- CALISANLAR HUZUR ISTER
Bazi patron- yonetici ortama girdigi anda ciddi bir endise yayilir. Ismi lazim degil, ulkenin en buyuk gruplarindan birinin patronunun her daim helikopter ile seyahat ettigi bilinir ve bir sehir efsanesine gore; o grupta helikopter sesinin tum calisanlar icin bir anksiyete sebebidir. Patron veya yoneticinin varliginin endise sebebi olmasinin performasi dusurdugu cok fazla isletme gordum. Calisanlarin ‘gitsede huzurla calissak yada hic gelmese’ dedikleri yoneticilerden olursaniz performanstan calarsiniz.