Dün ekran karşısına geçince düşündüm yine, hangi çalışma verimli ve beni mutlu ediyor diye. Hibrit mi? Uzaktan mı? Yerinde (ofis) mi? Cevap tek değil.
Benim işimde verimlilik açısından uzaktan çalışma şaşırtıcı olabiliyor. Dün sabah Turkcell ile toplantı ile başladı gün. Sonra Arkas Holding yöneticilerine bir konuşma yaptım, öğleden sonra bir başka kurumun yöneticileri buluştuk ve akşam üzeri Aselsan çalışanlarına konuştum. Gün sonu ise Storytelling summit için ekiple toplandık. Ama daha güzeli sabah çok erken kalkıp yürüdüm ve denize girdim. Bu şaşırtıyor insanı, konforlu yanı çok, zamanın ve enerjin faydalı kullanılıyor.
Gelelim diğer tarafa, bu hafta yerinde tek konuşma Çelebi Holding ile oldu ve en iyi hissettiğim, en mutlu olduğum iş buydu. Sürekli ekranda olmak insanı kendine de işine de öteki insanlara da yabancılaştırıyor.
Ezcümle, çoğumuza hibrit çalışma lazım . İnsanın istediği yerden çalışıp işi ve zamanı yönetmesi harika ancak hepimizin uyaran alma ve temas alma açlıkları var. İnsana insan lazım, sohbet lazım, birlikte eğlenmek lazım.
Biz komple döndük diyen organizasyonlar da hiç dönmeyeceğiz diyenler de zaten hiç uzaktan çalışmadık diyenler de bir kere daha düşünmeli. Bireye uygun çalışma modelleri için esnemeli. Sabah denize gidip, işe sonra başlayan kişi bu deneyimi yok sayamaz. Dünya ve insan değişti, eskiye dönmeye çalışmak ve bu dönüşümü yok saymak sizi oyun dışı bırakabilir.
Süreçler üzerine çalışıp, insanların hibrit modelde çalışmak için ihtiyaç duyduğu yetkinleri geliştirmek iyi bir başlangıç olabilir. Aksi halde bu değer vaadini sunmaz iseniz yetenekler sizi terk eder ve yenileri ise gelmez.
Siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı buradan paylaşabilirsiniz.
Hülya Mutlu