Dünyaya gelişimizle birlikte, diğer canlılara kıyasla uzunca bir zaman bakıma ihtiyacımız olmasının getirdiği çaresizlik hissi nedeniyle olsa gerek, sabitlenmiş bir yetersizlik duygusundan nasibi almayanımız yok gibi. Hayatın geri kalanını sanki ‘’Bende kusur yok.’’ andı içmiş gibi yaşayan bizler sürekli daha yeterli olma yolunda soluk soluğayız desek abartılı olmaz.
Hele iş dünyasının rekabetçi ortamı bu zaafımızı bildiğinden kimi zaman sırtımızda tepiniyor, “Hadi daha iyisini yaparsın.” nidalarıyla. Bu natamamlık düşüncesi faydasız da değil. Bizi bir yanı ile üretken olmaya teşvik ederken diğer yanı ile de kendimizi inşa etmek için bir kaldıraç. Ancak hakikate hizalanmaya ihtiyacımız olabiliyor. Öz yeterlilik ile ilgili yargılarımız çoğu zaman çarpıtılmış ya da bir yerlerden bulaşmış olabiliyor.
Yeterliyim arayışı bazı insanda yaralayıcı eylemler zinciri. Kimi zaman kendini kimi zaman ötekini yaralıyor darbeleriyle. Çocukluğunda kuzen ya da komşunun çocuğunun aşağı çektiği serotonin, yetişkin yaşamda ise iş arkadaşı, meslektaş ya da kendinden daha yeterli olduğunu düşündüğü biri tarafından düşürülebiliyor.
Engin Geçtan, yetersizlik hisseden insanların yücelttikleri ve kendilerinden daha yeterli buldukları insanlara karşı bilinçdışı bir düşmanlık da ürettiklerini söyler “İnsan Olmak” kitabında. Gözlemlerimce, bu bilinçdışı düşmanlık bilince ulaştığında iş yerinde psikolojik şiddet ya da mobbing olarak da kendini gösterebiliyor. Hele kendi öz yetersizliği ile baş edemeyen kişiye otorite verilirse, Yunus’u sigaya çeken Molla Kasım rolüne bürünebiliyor.
Yeterlilik arayışı hem içeride hem dışarıda savaştan bitap düşmeye, kayıplar vermeye sebebiyet vermesi nedeniyle görmezden gelinmemesi ve üzerine çalışılması gereken bir duygu. İş alemi için şunu söyleyebilirim ki bu duyguyu görmek ve şifalandırmak hem bireyin kendi sorumluluğu hem de stratejik karar vericilerin yükümlülüğü var.
Dürüstçe ‘’Ben kendimi nerede, hangi rollerde, hangi görevlerde ve kime/kimlere karşı yetersiz hissediyorum? Kimleri tehdit algılıyorum? Bu duygu bana neye ihtiyacım olduğunu söylüyor? sorularını sormaya davet etmek bile cevapları çağıracak ve iyi bir başlangıç olacaktır.