Sıkça duyduğumuz bir şey; ‘’ Kurumsal bir şirkette, profesyonel insanlarla çalışmak istiyorum’’. Peki ‘’Siz kurumsal olmaya katkı yapacak kadar profesyonel misiniz?’’ İşinizin ne olduğunun ehemniyeti yok. Muhasebe müdürü de olabilirsiniz, şoför de, hemşire de, çaycı da, genel müdür de. Soru ‘’siz profesyonel misiniz?’’ Benim yıllar içinde hem çalıştığım hem danışmanlık yaptığım kurumlarda profesyonellikten uzaklaştıran, amatör davranışlara dair bazı gözlemlerim oldu. Okuyun ve kendinizi değerlendirin. Aşağıdaki listede yer alan davranışları tekerrür etmek suretiyle yapıp şirketin kurumsal bir yapı olmasını beklemek tenakuz olur. Şirketler ancak orada çalışanların katkıları ile gelişir ve değişir.
60 madde ile amatör davranışlar listesi
1. İş arkadaşına küsenler, aylarca bazen yıllarca konuşmayanlar,
2. Mailine ve telefonuna cevap vermeyenler, dönüş yapmayanlar,
3. Maille birbirleriyle kavga edip, yöneticileri ve diğer çalışma arkadaşlarını cc ye koyanlar,
4. Bildiklerimi göstermem, kesinlikle öğretmem çünkü ben de kendim öğrendim, niye millet gelişsin diyenler,
5. Sürekli geç kalma alışkanlığı olanlar,
6. Sık sık izin isteyenler, rapor alma müptelaları,
7. Yetenekleri sınırlı olduğu için hep ilişki yönetimi ve entrika ile pozisyonunu korumaya çalışanlar,
8. Her işi yapması için en az üç kez dürtülmesi gerekenler,
9. Mesai boyu sosyal medyada vakit geçirip ‘’Pazartesi senden nefret ediyorum, Cuma yuppiii’’ tarzı yazanlar,
10. Yırtık kotu, dekoltesi, dev halka küpesi, terliği ve hatta taytıyla işe gelmekte mahsur görmeyenler,
11. Sürekli istifa edeceğim deyip hiçbir yere gitmeyenler,
12. Ayrılmaya karar verince tüm çalışma motivasyonunu kaybedip, kalanları da olumsuz etkilemek ve şirketi sabote etmek için çaba gösterenler,
13. Her değişiklik ve yeni uygulamaya direnç gösterenler,
14. Günde 15 kere sigara molası verenler,
15. Şirketin kaynaklarını bedava gibi israf edenler,
16. Sürekli, herkesle maaş, terfi ve zam konusunu konuşup bunu doğru muhataplarla hiç konuşmayanlar,
17. Elindeki projeyi aylarca bitirmeyip vakti gelip sorulduğunda yalan ve kıvırmayı tercih edenler,
18. Davet edildiği toplantıya yada eğitime gerekçe göstermeden icabet etmeyenler,
19. Toplantılara elini kolunu sallayarak gelip, tek not almadan gidenler,
20. Ofise zombi gibi gelip, 45 dakika makyaj yapanlar,
21. 09.00 da başlayan mesaidir, kahvaltı değil lafından anlamayanlar,
22. Mesai saati dışında rahatsız edilmek istemeyip mesai içinde çalışmak dışında her şeyi yapanlar,
23. Bir sorun çıktığında, yada yenilik gerektiğinde ‘’bu nasıl çözülmez, bu bizim şirkete uymaz’’ bakış açısını zenginleştirmede çok yaratıcı olanlar,
24. Karşısındakinin zekâsını ve hafızasını küçümseyip yalan söyleyenler,
25. Çay- kahve ikram etme, çayını kendi alma gibi faaliyetleri bizzat yapmayı kendine hakaret sayanlar,
26. Şirket aracını kahvehane ve çöplük arası bir yere çevirip temiz olmasına hacet yok, herkes kullanıyor, banane gibi davrananlar,
27. Emniyet kemeri takmadan şirket aracı ile seyahat eden, hız sınırına riayet etmeyen ve sürekli trafik cezası yiyenler,
28. Outlook kullanmak, mail atmak gibi çok temel bir gereksinimi bile beceremeyenler,
29. Özel hayatını tüm şirkete anlatanlar ve başkalarının insanların özel hayatını konuşmaktan zevk alanlar,
30. Bütün gün dakikalarca bazen saatlerce özel telefon görüşmesi yapanlar,
31. Mesai boyunca enerjisini ve vaktini alışveriş, çocuğa okul seçimi, gelinlik ve mobilya araştırması, ödemelerin yapılması vb işlere ayıranlar,
32. Biraz ekstra gayret edince kendini şirket tarafından kullanılmış hissedenler,
33. Şirketin özel durumlarını, fikri mülkiyet tabir edilecek konularını ve bilgilerini dışarıda fütursuzca anlatanlar,
34. Bütün gün suratı beş karış olup, selam vermekten aciz olanlar,
35. Birisi övgü aldı yada başarılı bir iş çıkardı diye günlerce bunalıma girenler,
36. Kişisel hijyenini ihmal edip ter kokanlar, bakımsızlıktan hiç rahatsız olmayanlar,
37. Kişisel harcamalarını şirkete yaptırmak için uğraşanlar,
38. Sürekli akrabalarını veya yakınlarını -liyakata bakmaksızın- işe aldırmaya çalışanlar,
39. Her müşteri talebine kapris ve gereksiz muamelesi yapanlar,
40. Masası, dolapları, çekmecesi ve odası savaş alanı gibi dağınık ve pis olup, temizlenmesi için zerre sorumluluk hissetmeyenler,
41. Her işin başında patronun adını zikir edip ‘’ Valla olmazsa Hasan Bey’e siz hesap verirsiniz’’ diyenler,
42. Yan masadaki telefon bin kere de çalsa bile açmayıp ‘’banane’’ diyenler,
43. Kadın erkek fark etmez aşırı flörtüz olup karşı cinse kur yapmak konusunda zaafı olanlar,
44. Sosyal medya platformlarında çalışma arkadaşları ve yöneticisine kapalı mesajlar verip, açık iletişim kurmayı tercih etmeyenler,
45. Öyle düşünmediği halde patronun her fikrine ‘’bu çok güzelmiş ağam ’’ deyip hemen ardından ‘’ çok saçmaydı’’ diye başka ortamda yorum yapanlar. Namı diğer; iki yüzlülüğün eğitimini verip, kitabını yazma aşamasına gelmiş olanlar,
46. İnsanları sürekli ‘’işinden olursun, bu işe ihtiyacı olan çok’’ şeklinde istihdam ile tehdit edenler,
47. Mesleki olarak zaten çok iyi olduğunu düşünüp kendini gelişime kapatanlar,
48. Temel nezaket kurallarından bihaber olanlar,
49. Psikopatlık kusarak ofisteki huzuru kaçıranlar, mobbingi normalleştirenler,
50. Yakın arkadaşı ofiste birisiyle sorun yaşayınca ona topluca tavır alma eğiliminde olanlar,
51. Aktivite yapılmıyor, şirket bizi hiç sosyalleştirmiyor, deyip tüm organizasyonlarda ‘’kayınvalidem ameliyat olacak’’ tarzı bir gerekçe ile havlu atanlar,
52. ‘’Ben falan yerdeyken şöyle yapıyorduk’’ deyip eski işyerine her gün methiyeler düzenler,
53. Profili her an açık olup, sürekli yeni iş fırsatları kovalayanlar,
54. Laubalilik ile rahatlığın ayrımını yapamayanlar,
55. Ne kadar çok çalışıyorum mesajını vermek için mütemadiyen show yapanlar, Mesaiyi verimsiz kullanıp 18:00 sonrası ofiste kalmayı çok çalışma gibi gösterenler ( Gerçekten fazla çalışmak durumunda kalanlar bu kategoride değil)
56. Sen işi bırakırsan ben de bırakırım deyip çalışma arkadaşı istifa ettiğinde istifini bozmayanlar,
57. Kendi siyasi görüşüne, etnik orijinine uyanlara yada yakınlarına ayrıcalık yaratan ve kayıranlar,
58. Eğitim yada gelişim fırsatı sunulduğunda bunu ‘’ ben yetersiz miyim’’ gibi hakaret addedenler,
59. Bir ürün yada hizmet satın almasında şirketin çıkarlarını değil, kendi menfaatini yada ilişkilerini gözeten ve istediği firma seçilmeyince seçilen tedarikçi hakkında entrika çevirenler,
60. Yukarıda yazıların teorisinde çok iyi olup pratiğinde ise fikriyle amel etmeyenler kategorisine girenler,
Yazımın görselindeki kişi Edirne li Sedat Çengel. Ayakkabı boyacısı, o tam bir profesyonel. Her gün aynı saatte, tertemiz, son derece şık, harika tezgahı ve gülen yüzü ile müşterisine hizmet için bekliyor. Listeyi okudunuz. Ne dersiniz, siz profesyonel misiniz?