Matrix izleyenler belki hatırlar. Neo Morpheus tarafından ilk defa kahine götürdügünde, kahin Neo’ya giriş kapısındaki “Temet Nosce” yazisini işaret eder. Yazı, Latince “Kendini Bil” demekmis. Çok derin iki kelime.. İnsanlar ekseriyetle hep birilerini anlamaya, tanımaya, yargılamaya ve hatta düzeltmeye ciddi çaba gösteriyor. Oysa daha öncelikli olanı hep ihmal ediyor. ‘’Kendini bilmek’’ İnsan, kendi sesine bile yabancı varlık esasen, o kadar uzak yani kendisine.
Kişinin başkalarından ziyade kendini tanıması gerektiğine bütün dinlerde, çoğu mistik ekollerde mutlak şekilde değinilmiş, bazı filizof ve alimler bu konunun ehemniyetini güzel sözleri ile vurgulamışlar. Sokrat Delf Mâbedi’nde “Kendini bil” derken, Yûnus Emre; “İlim ilim bilmektir / İlim kendin bilmektir / Sen kendini bilmezsin / Ya nice okumaktır”; demiş, Hacı Bayrâm-ı Velî Hazretleri ise , “Bayram özünü bildi / Bileni anda buldu / Bulan ol kendi oldu / Sen seni bil sen seni” Ve Niyazi Mısri hazretleri Dermân arardım derdime derdim bana dermân imiş, Bürhân sorardım aslıma aslım bana bürhân imiş (Delil sorardım kendime, aslım bana delil imiş.) diyerek yüzlerce yıl evvellinde kendine yolculuğun önemine dair mesajlar vermiştir.
Arabalarda yan dikiz aynalarindan arkanizdaki arabanin gorulemedigi lokasyon kör nokta denir. Kaza yapmaya sebebiyet vermesi oldukça sık rastlanan bir durumdur. Arkada araç var ama sen göremiyorsun. İnsanların da kendi kör noktaları var. Bakın zayıf yönleri demiyorum. Çünkü çoğu insan zayıf yönlerinin farkındadır. Kör nokta daha sıkıntılı. Eksik olduğumuz halde eksiğimizde bi-haber olduğumuz her nokta kör noktadır. Kendinizle ilgili bir sizin düşündükleriniz var bir de insanların sizinle ilgili düşündükleri. Acı gerçek şu ki ; ikinci genellikle çok daha objektif. Çok yardımsever ve uzlaşmacı olduğunu düşünen biri olabilirsiniz ama insanlar sizi bencil bulabiliyor olabilirler. Çok pozitif olduğunuzu her fırsatta dile getiriyor olmanızın bir önemi yok eğer etrafınız sizi sürekli şikayet eden ve söylenen biri olarak görüyorsa. Geri bildirim almaya çok açık bir yöneticiyimdir diyebilirsiniz ekip sizi en küçük bir eleştiri karşısında dahi öfkesini kontrol edemeyen biri olarak görüyorsa maalesef onlar haklı. Kendini sorumluluk sahibi ilan etmiş pek çok insan için ‘’sorumsuzdur’’ denildiğine şahit olmuşluğum çoktur. Kör noktalarınızdan haberdar değilsiniz ama insanlar olmadığınız ortamlarda sizinle ilgili onlardan sıkça bahsediyorlar.
Cesaret edin ve kör noktalarınızı bulma arayışına girin. Bu halının altına süpürülecek iş değil. Çünkü sorunu tespit edip, iyileştirmek size şifa olacak. Doris Mortman ın dediği gibi ‘’ kendinizle barış imzalayana kadar neye sahip olursanız olun mutlu ve memnun biri olmayacaksınız’’ Kendinizle barışmanın yolu gerçek sizinle tanışmaktan geçiyor. Kör nokta tespit için en uygun metot geri bildirim almaktır. Sağlıklı ve objektif geri bildirim için insanları bu konudaki samimiyetinize ikna etmeniz gerekiyor. Sorun; ‘’ Sence benim değiştirmem gereken yönlerim neler? Hangi davranışım yada yaklaşımımım sinir bozucu olabiliyor? Şu yönün olmasa dediğin ne var? Soruların cevabını suhulet ile karşılamaya hazır olmak bu işin önemli bir parçası. Geri bildirimlerin hemen akabinde kişileri aksine ikna etmek üzere bir çaba içine girerseniz boşa enerji tüketip moralinizi bozmuş olursunuz. Karşı taraf haksız dahi olsa koşulsuz bir kabulleniş ile çantanıza alın geri bildirimi sonra çıkarıp çantadan muhakemesini yapın. Hayatta öğrendiğim en kıymetli şeylerden biri bana en çok faydası dokunan insanların duymak istemediğim ama duymam gerekenleri söyleyenler olduğudur. Kör noktalar sizi çok şaşırtabilir. Çünkü size göre sizde yoklar, ama aslında varlar. Haliyle öğrenmek kişisel yol kat ediş için eşsiz bir değer.
Ama bütün bu çalışmayı yaparken de Richard Bach ın ‘’Bir şeyi bilmek ayrı, onu bildiğini göstermek apayrı bir şey’’ lafını unutmayın kör noktalarınızdan kurtulmak üzere hareket geçin.
Kaynak: Secrets of success at work, Nigel Cumberland