Eski bir Hint öğretisi; ‘’En büyük erdemlerden birisi kişinin kendi eski halinden daha iyi olmak için sürekli çaba göstermesidir’’ der. Ve İslam alimlerinden Beyhaki ise ‘’İki günü eşit olan aldanmış, bugünü dününden kötü olan ise lanetlenmiştir.’’ der. İnsanın kendini geliştirmesi her şeyden evvel kendi ruh sağlığına şifa olmakla beraber topluma da büyük katkıdır. Pek çok hedefi olan insanoğlunun en temel hedefi kendine sürekli eklemek olmalı. Pek çoğumuzun bildiği, bireysel gelişim için yapılması gerekenlerden en önemli bulduğum 20 maddeyi yazmak istedim
- Her gün kitap okuyun: Çok klişe bir tavsiye gibi görünse de ‘’ne kadar çok kitap o kadar çok bilgelik’’ en doğru klişelerden birisidir. Sanat, tarih, edebiyat, bilim kurgu veya kişisel gelişim her şeyden biraz okumalı. Ama okumaya ayrılan vakti doğru yazarların katkı sağlayacak güzel kitaplarını okumak için seçici davranarak değerlendirmeli. Zenginleşmek için hep aynı fikri savunan, içerikleri değil, farklı görüş, inanç ve bakış açılarına kapı aralayan kitapları seçmeyi şiddetle öneririm. Tam aksini yapmanın insanlarda tuhaf bir sabit fikirlilik ve kendisi gibi olmayana tahammül edememe zaafiyeti oluşturduğunu ve yaratıcılığı körelttiğini düşünüyorum. Kafanın yuvarlak tasarımı için düşünceler yer ve yön değiştirsin diye öyledir diye okumuştum ve hoşuma gitmişti. Başka açılardan bakma için farklı okumalar çok tesirli. Ayrıca beynin ön lob gelişimi için kuvvetle tavsiye edilen de okumadır. Ön lob gelişi yaratıcılığı artırdığı gibi alzheimer ve demans türü rahatsızlıkları önleyici etkiye de sahiptir.
- Bir yabancı dil öğrenin: İş hayatımın ilk yıllarında bir sohbet esnasında birisi bana aynen şunu dedi; ‘’ Çalışkansın, araştırmacısın ama İngilizce bilmiyorsun, bu senin sırtında bir kambur ve hayatının ilerleyen yıllarında hangi kapıdan girersen gir bu kambur her kapıda içeri girmene engel olacak’’ Eksik olmasın, bu tavsiyesi ile çalışma hayatını bırakıp İngiltere ye gittim. Bizde lisan bilme konusu insanların kafasında garip bir tabu; ‘’ Ben İngilizce öğrenemem, bu yaştan sonra çok zor’’ Hiç alakası yok. Bir yıl evvel ingilizce öğrenmeye başlayan bir arkadaşım 36 yaşında ve şu an gayet iyi bir seviyede. Aynen şunu dedi’’ hayatta neyi yapamazsın deseler akıcı İngilizce konuşmak derdim, ne saçmaymış’’ Özgürlük için, bambaşka kapılar aralamak, fırsatlar yakalamak için en az bir yabancı lisanı iyi derecede öğrenin.
- Bir hobi edinin: Türkiye de insanların en eksik olduğu konulardan birisi hobi sahibi olmak. Fransa ve Kanada da konuya verilen ehemniyet hasebiyle ” Boş zamanları değerlendirme bakanlığı” var. Bu bir kültür ve bizde yerleşmemiş.Kavram da oturmamış. Mesela; spor yapmak hobi değildir ama dalmak hobidir, müzik dinlemek hobi değildir ama iyi bir müzik arşivi yapmak hobidir, kitap okumak hobi değildir ama temalı kitaplar biriktirmek hobidir, sinemaya gitmek hobi değildir ama güzel bir film koleksiyonu yapmak hobidir. Daha spesifik şeyler bulmalı ve en az bir hobi edinmeli. Benim hobim blog yazmak, iyi geliyor. Hobim işim yada ailem şeklindeki yaklaşımlar da makul değil. Dengeli bir yaşam için kaliteli boş vakit ihtiyaç. Hele mekanik işlerden yaratıcı işlere doğru eğilimin arttığı şu zamanlarda hobiler dipsiz beslenme kaynakları. Hobiler bizi yalnızlıkla başa çıkan, doyumlu ve yaratıcı insanlar yapıyor.
- Eğitimlere ve kurslara katılın: Her yıl merak ettiğiniz gelişmek istediğiniz bir konuda, ehil hocaları bulduğunuzdan emin olarak eğitim,seminer vb katılın.
- Korkularınızdan kurtulun: Bu yazıyı okuyan herkesin mutlaka bazı korkuları vardır. Korku da diğer tüm duygularımız kadar bize ait ve normal bir duygudur. Bizi özgürlükten alıkoyan, çoğu kendi illüzyonlarımız olan korkulardan kurtulmak, farkına varmak son derece ferahlatıcı. Çoğu zaman neden korku tepkisini verdiğimizi açıklamakta güçlük çekebiliriz, çünkü bizi korkutan ,nesne ya da durumun kendisinden çok onunla ilgili edindiğimiz fikirlerdir. Bu fikirler; anne- baba veya diğer kişilerden edinilen fikirler olabileceği gibi, geçmiş deneyimlerimiz olabilir. Çok uzun yıllar korktuğum için araba kullanmadım. Üzerine gittiğim hafta İstanbul trafiğinde yalnız başıma trafikteydim. Sonra korkuyla geçen yıllara hayıflandım ama bir korkunun üstesinden gelmek bireysel gelişim için tatmin edici bir deneyim.
- Yeteneklerinizi geliştirin: Müzik, resim, sahne sanatları, el becerisi her insanın bir şeylere yetenegi vardır. Siz de ‘’ Zamanında ailem üzerinde dursaydı, eğitim aldırtsaydı ben şimdi çok iyi bir ………………… olurdum’’ deyip sorumluluğu başkalarına atanlardan mısınız? İngiliz’in güzel bir sözü var ‘’ beter late than never’’ yani geç olması hiç olmamasından daha iyidir. Yeteneğiniz varsa en geç yarın harekete geçin.
- Erken kalkın: Araştırmacılar erken kalkmanın depresyonu yenmeye yardımcı olduğunu söylüyor. Vücut hormonlarını düzenlediği gibi kilonun korunmasında da etkilidir. Erken saatteki güneş ışığı mevsimsel duygulanım bozukluğuna karşı iyi gelir. Stresi hafifletir.
- Spor yapın: Evet klişe bir tavsiye ama seratonin ve endorfine doymanın yegane yolu. 2-3 ay sonunda vücutta hissedilen değişim insanı motive eder. Ayrıca spor yapmak için mutlaka kilo problemi olması gerektiğini düşünen, spor yapan fit insanlara “Senin ne ihtiyacın var” diye soran zihniyete de şöyle seslenmek isterim ‘’ Spor, hem vücudu hem de ruhu güzelleştirir. Ruh güzelleşince hayat da güzelleşir.
- Konfor alanınızı terk edin: Konfor alanı kisinin kendisini gÜvende ve rahat hissettiği, yaşamının buyuk bir bölümünü içinde sürdürdüğü görünmez alandır. Genellikle az çaba ve riskle belli bir rutinin yakalanması hali de denilebilir. Konfor alanı kişinin evi, ailesi, arkadaş ortamı, okulu, iş yeri, mesleği, dini, yaşadığı şehri, hatta futbol muhabbetleri vs olabilir. Konfor alanı çok rahat ve güvenli bir ortam sağlasa da, içinden ara sıra da olsa çıkılıp farklı alanlar keşfedilmezse, uzun vadede tekdüzelik, sıkıntı, gerileme ve performans düşüklüğü getiriyor. Konfor alanının dışında ise öğrenme alanı var. Yeni şeyler ancak kişi kendi konfor alanı dışına çıktığında ve kendini zorladığında öğrenilir.
- Geri bildirim alın: Fikirlerine güvendiğiniz objektif kişilerden kendiniz ile ilgili geri bildirim alın. Bu, hem iş hayatında hem özel yaşamda son derece besleyicidir. Hayatım boyunca bana en çok katkısı olan kişiler duymak istemediğim ama doğru olan şeyleri söyleyen kişiler oldu. O an hoşunuza gitmeyebilir ama sıhhatli düşünüp değerlendirdiğinizde dostun acı ama doğru tenkitleri son derece faydalı olur.
- Kör noktalarınızı tanımlayın: Araç kullanırken kör nokta nasıl bir kabus ise, kaza yapmaya sebebiyet verirse kişisel kör noktalarda aynı özelliğe haizdir. Sabit fikirlilik, aşırı inat, abartılı hırs, kıskançlık, fazla gözü karalık, ödleklik, narsizim, bağnazlık gibi yüzlercesi sayılabilir. Kendini fark eden hayatı fark eder. Kendinizi keşfedin ve tedbirli olun.’’ Benim kör noktam yok galiba’’ diyorsanız kendiniz kör olmuşsunuz demektir.
- Yazın, liste yapın: Yazmanın kinestetik enerjisine inanın, yazdığınız şeylerle aranızda bir akit oluşur ve onları mutlaka yaparsınız.
- Aksiyon alın: Hiçbir şeyden çekmedi Türk milleti ataletinden çektiği kadar. Bir sürü hayali var herkesin ama harekete geçen pek az. Verilecek kilolar, okunacak kitaplar, gidilecek yerler, öğrenilecek şeyler, kurulacak işler hepsi orada duruyorlar onlara yürümeniz için. Maxx De Pree ; ”Olmamız gereken şeyi, olduğumuz gibi kalarak olamayız ” der.
- İlham kaynağı insanlar edinin: Sizi harekete geçirecek, yüreklendirecek, güzel hikayeleri olan insanlar keşfedin. Onları takip edin, okuyun, onlardan beslenin.
- Kötü alışkanlıkları bırakın: Sizi mutsuz eden hiçbir şeyin esiri olmayın. Sigara, alkol, uyuşturucu, aşırı uyku, sürekli geç kalmak, tırnak yemek, kötümserlik. Her ne kötü alışkanlığınız varsa kurtulun. Ama hepsinden aynı anda değil. Kendinize aniden yüklenirseniz yorucu olabilir. Unutmayın parçalara bölmek her zaman işe yarar.
- Zor insanlarla başa çıkmayı öğrenin: Theodore Roosevelt in çok sevdiğim bir sözü var, eğitimlerimde hep paylaşırım; ‘’Başarı formülünün en önemli tek bileşeni insanlarla iyi geçinmeyi bilmektir’’. Kolay insanla herkes iyi geçinir, mühim olan zor olan insanlarla iletişim kurabilmek ve müzakere etmek. Bu çok kıymetli bir beceridir.
- Farklı arkadaşlar edinin: Sizi besleyecek, yeni şeyler katacak, bakış açınızı değiştirecek sohbetin derin ve güzel insanlarla vakit geçirin. Çocukluğumdan kalma bir alışkanlığımı çok severim. Her türlü fikirden, inançtan, fraksiyondan dostlar edindim. Tek tip muhabbetler, aynı bakış açıları beslemez. Farklı insanlardan beslenin, hepsini anlamaya çalışın. Aynı küçük mikro çevreden beslenenlerde bir süre sonra sabit fikirlilik kaçınılmaz oluyor. Ve lütfen sizin gibi olmayanlara tahammül etmeyi öğrenin. Yunus Emre nin dediği gibi; Yetmiş iki millete bir gözle bakmayan, Halka müderris olsa da Hakk’a asidir.
- Sunum yapmayı öğrenin: Çok ilginç bir çalışmanın sonucunu paylaşayım; çoğu insanın en çok korktukları şey topluluk karşısında konuşmakmış. Ölüm korkusu ikinci sırada onu takip ediyor. Eğitim alın, provalar yapın, destek alın ama topluluğa hitap etmeyi öğrenin.
- Geçmişi geçmişte bırakın. Dünle olan kavgasında yarını kaybedenlerle dolu etrafımız. Hepimiz acılar yaşadık, kaybettik, aldatıldık, kandırıldık, terk edildik, kovulduk, unutulduk, zorlandık, haksızlığa uğradık. Bir kalabalık güruh var ki düne hayıflanmaktan vazgeçemeyen. Dünü konuşacaksam güzellikleri konuşmayı tercih ediyorum, iyi geliyor. Yaşadığım olumlu olumsuz deneyimlerin tamamını da kabul ettim, iftiharla hatırlıyorum ve seviyorum çünkü bugünkü bana çok katkıları var. Lütfen geçmişi evi yapıp içinde yaşayanlardan olmayın.
- Kendiniz olun: Bir insanın en çekici güzel hali sahici kendisi olduğu halidir. Yapmacık hareketler, jestler, mimikler, gülüşler, tavırlar son derece itici. Bunca yılda edindiğim en net tecrübelerden birisi; hangi sosyo kültürel seviyeden olursa olsun insanları samimiyetle yapaylık arasındaki ayrımı çok net yapabildiğidir. İnsanlara samimi sevgi ve ilgi gösterip çıkar ilişkisi gözetmeksizin hayatınıza temas eden herkese kendisini biricik hissettirin.