Toplum olarak en önemli özelliklerimizden birisi değişimden korkmaktır.   İnsanların çoğu kendine yarattığı konfor alanından vazgeçmediği,  hayatı ve kendini değiştirmekten korktuğu için yıllarca istemediği şeyleri yapıyor.Bu sebepten kimi yapayalnız kalıyor, kimi   içinde olmaktan nefret ettiği bir ilişkiyi-evliliği ömür boyu taşıyor,  kimi ise zerre kadar sevmediği  bir işi bütün hayatı boyunca yapıyor. Bazıları bir sürü yeteneği olsa bile atalet içinde aynı kalmayı tercih edip onları kullanmamayı daha konforlu buluyor. Değişimin kaçınılmaz olduğu zaruri hallerde ise anksiyetenin pençesine düşüyor. Oysa insanın doğası değişmek üzerine kurgulanmış,  hücrelerimiz bile kendini yenilerken buna direnmek yıllar sonra sorgulanan bir hayat ve bir torba pişmanlık getirir. Sonra ”şöyle olsa böyle olurdu, böyle olsa şunu yapardım” diye hayıflanmalar başlar. Çok sevdiğim bir atasözü var ‘’Olsa ile bulsayı ekmişler yel ile yulaf bitmiş. ” Orta yaş denilen döneme girerken  pek çok insan bir muhakeme eder hayatını. İşte tam da zamanıdır değişmesi gereken  ne varsa  sancılı da olsa da yapmaya cesaret etmek.
Eğitimlerimde doğadan, floradan,  faudan örnekler vermek çok hoşuma gider çünkü her canlının yaşamı mesajlarla dolu aslında. Bu yazdıklarımdan sonra kartallarla ilgili çok ilginç bir bilgi aktarmak istiyorum.
Kartalın kuş türleri içinde en uzun yaşayanlardan birisi olduğu hatta  bir kısmının 70  ile 104 yıl arasında yaşadığı söylenir.  Ancak bu yaşa ulaşmak için, 40 yaşlarındayken çok ciddi ve zor bir kararı vermek zorundadır.     Kartalın yaşı 40′a dayandığında pençeleri sertleşir, esnekliğini yitirir ve bu nedenle de beslenmesini sağladığı avlarını kavrayıp tutamaz duruma gelir. Gagası uzunlaşır ve göğsüne doğru kıvrılır. Kanatları yaşlanır ve ağırlaşır. Tüyleri kartlaşır ve kalınlaşır.
Artık kartalın uçması iyice zorlaşmıştır. Dolayısıyla kartalın burada iki seçimden birisini yapması gerekir. Ya ölümü seçecektir ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu sürecini göğüsleyecektir.
Bu yeniden doğuş süreci 150 gün kadar sürecektir. Bu yönde karar verirse kartal bir dağın tepesine uçar ve orada bir kaya duvarda, artık uçmasına gerek olmayan bir yerde yuvasında kalır.
Bu uygun yeri bulduktan sonra kartal gagasını sert bir şekilde kayaya vurmaya başlar. En sonunda kartalın gagası yerinden sökülür ve düşer. Kartal bir süre yeni gagasının çıkmasını bekler. Gagası çıktıktan sonra bu yeni gaga ile pençelerini yerinden söker çıkarır. Yeni pençeleri çıkınca kartal bu kez eski kartlaşmış tüylerini yolmaya başlar. 5 ay sonra kartal, kendisine 20 yıl veya daha uzun süreli bir yaşam bağışlayan meşhur yeniden doğuş uçuşunu yapmaya hazır duruma gelir.
Değişimden korkmak oldukça normal bir durumdur. Bazen hayatımızda radikal kararlar almak ve önemli değişiklikler yapmak, seçmek yada vazgeçmek durumunda kalırız. Değişmek, törpülenmek ve yenilemek bazen zaruriyet olur. Lügatınızdan ”bu yaştan sonra” yı çıkarınız. Esaretten kurtulmak cesaret ister.
 

Yazar

Hacettepe Üniversitesi İİBF den başlayan gelişim yolculuğum yurt dışında aldığım uzmanlık eğitimleri ile devam etti. İngiltere South Essex Collage (işletme ve yönetim kursları) ve The Coaching Academy (kurumsal koçluk) ve Oxford Üniversitesi (Liderlik gelişimi ve yönetimi) programlarını tamamladım.
1 Yorum

Yorum Yap

Kategoriler

Son Yazılarım

Bilişsel Çarpıtmalar
5 Ocak 2023
Nefes ve Meditasyon
11 Eylül 2022
McKinsey Teknoloji Trendleri – 2022
8 Eylül 2022

Son Yorumlar

Meryem

Deneyimlerinizi paylaşmanız ve bilmeyenlere yol gösterdiğiniz için çok teşekkür ederiz. Kesinlikle bazı insanlara dokunduğunuzdan emin...

Leyla

Kaleminize sağlık arkadaşlar.her şey Zihnimizdeki otomatik pilotu fark etmemizle başlıyor.

Resul Korkmaz

Hülya Hanım merhaba. Aksa için verdiğiniz Liderlik eğitimi ile ve bu makaleyi okuyunca ilk aklıma...