Blogumda bundan sonra dinlediğim, şahit olduğum, okuduğum ilginç hikayeleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Çünkü gerçeğin ta kendisi kurgudan, derlemeden, bilimden ve daha birçok şeyden daha fazla öğretiyor, geliştiriyor.
Geçtiğimiz günlerde Başar bana bir hikaye anlattı çocukluğundan kalma, çok etkilenmiş vaktiyle. Dinleyince ben de tesiri altında kaldım ve yazmak istedim.
Hikaye aynen şöyle;
Hikayenin kahramanı Volkan. 1980 ler. Yer Anadolu da bir kent. Volkan ve ailesi Üniversite lojmanlarının hemen arkadasında derme çatma bir gecekonduda yaşayan, Varto dan deprem sonrası göçmüş bir aile. Geçim derdinde, fakirlik içinde, gerçek garibanın manayı mefhumunu tam karşılayan türden. Volkan 16 yaşında, ailenin beş çocuğundan biri. Naif kendi halinde bir çocuk. Ufak tefek işlerde çalışıp eve katkı sağlamaya çalışıyor. Aile kendi halinde yaşam mücadelesine devam ederken, bir şirret komşu hanımefendi taşınır mahalleye. Bir süre sonra bu hanımın altınları çalınır. Polise şikayetçi olur ve polis gelir. Şüpheli kim? Tabi ki Volkan. Polisler Volkan’ı lojmanın ve mahallenin sakinlerinin gözleri önünde döverler, döverler, döverler. Volkan bir pelte olunca da polis otosuna atıp giderler. Aradan birkaç gün geçer Volkan ın masumiyeti anlaşılır ve Volkan eve döner. Adalet yerini bulmuştur yani. Her şey unutulur..
Bu olaydan tam bir yıl sonra Volkan kanser olur. Bir süre sonra belindeki kemer tam iki kez dönmüş, gözlerindeki fer haliyle sönmüş. Yanaklar çökmüş, solgun, kupkuru bir deri. Volkan ölür. Cenazesi elbette zenginlerinkinden çok geri. Acı olan bir paket lastiğine sarılmış kağıttan çıkan vasiyeti. 35 TL biriktirmiş, mirasımdır demiş. Ali Ercan ın bir türküsü vardır; Adaletin bu mu dünya? Ne yar verdin ne mal dünya. Kötülerinsin sen dünya. İyileri öldüren, kötüleri güldüren dünya. Öyle ama değil mi?
Garibanlık nedir? Hakkının yendiğini bile bile ağzını açamamaktır, susmaktır. Yabancılıktır, sana ait olmayan bir yerde var olmaya çalışmaktır. Eminim Volkan insanlığın dar ağacında sallandığı bu yerdense hakkın rahmetinin üzerine yağdığı yerde daha huzurludur.
İlkokulda en sevdiğim soruyu sormak isterim size ‘’ Bu hikayenin ana fikri neydi çocuklar?’’