Çalışma hayatına çok müspet katkısı olacak bir gelişim alanı da süreçlerdeki sorunların çözümünde, iş geliştirmede ve iyileştirme çalışmalarında organizasyonun her aşamasındaki kişilerin fikirlerinin doğru zamanda ve doğru konularda alınmasıdır. Çalışan öneri sistemi denilen bir moda mevcut, ancak manayı mefhumunu özümsemiş şirket sayısı oldukça azdır. Göstermelik alınan ve çoğu okunmayan çalışan bireysel önerilerine , insan kaynaklarına hevesle yollanan fikir e-postalarına dönüş yapılmayınca heves kırılır ve kimse yazmaz. Bırakın dönüş yapılmasını çoğu zaman bu fikirler okunmaz bile.
Oysa çalışanın süreçlere katılımının şirkette yaratacağı ivmeyi öngören firmalar bu işi kültürün bir parçası haline getirmek için çaba gösteriyor. İnformal iletişim kanallarını açarak çalışanın her kademe ile rahat iletişim kurmasını ve fikirlerini paylaşmasını sağlıyor. Sizlere çalışan bireysel öneri sistemi konusunda kültür yaratmayı başarmış şirketlerinden bazılarının uygulamalarını aktarmak isterim.
JTI
Geçtiğimiz yıl JTI firmasının 6. Geleneksel sürekli iyileştirme zirvesine konuşmacı olarak davet edildim. Sürekli iyileştirmeyi çalışan katılımı ile sağlamak için proje grupları oluşturmuşlar. Projeler, JTI ın dünyadaki tüm operasyonlarında sorun yaşadığı hususların iyileştirilmesi için çözümler ve iyileştirmeler içeriyor. Her kademe çalışan çıkıp sunumunu yapıyor. Sunumların mutlaka çalışanların ortak fikrinden oluşması, her kademenin süreçlere dahil edilmesi ve mutlaka bir sorunu çözüyor olması şartı aranıyor. Tüm dünyadaki yöneticilerin geldiği zirvede yöneticiler dikkatle sunumları dinliyor. Çalışanın fikrinden istifade etmenin zaruriyet olduğunu idrak etmiş bir yapı, etkilendim.
ROCHE
Sahip olduğu nitelikli patentler ile literatüre sağladığı katkılar ve inovatif uygulamalarıyla dünya devleri arasında yerini koruyan Roche un dünya genelinde başlattığı “Geleceği Kazanma” isimli öneri programı, her bir çalışanın kurumları için bir değer yaratabileceği fikrinden beslenmiş. “Roche+1” adıyla bir öneri yarışması düzenlemeye başlamışlar. Yarışma; iş geliştirme, iç/dış iletişim, güvenlik ve çevre koruma olmak üzere 4 kategoriden meydana gelmiş. Kazanan fikir sahipleri, seçecekleri bir ülkede 2 kişilik bilet ve konaklama içeren bir paketle ödüllendiriliyor. Ayrıca projenin başarıya ulaşması kaydıyla çalışanlar, şirketten kâr payı alma hakkına ve 3 aylık iş geliştirme programına katılma şansına sahip oluyor. Roche firmasını uyguladığı öneri sistemleri çerçevesinde; Bir yılda, 63 Roche çalışanı toplam 92 projeyle yarışmaya katıldı. Aynı yıl 19 çalışan 29 proje önerisinde bulunmuş.
MICROSOFT
Bill Gates, tüm Microsoft çalışanlarının inovatif fikirleriyle firmaya katkı sağlayabilmeleri amacıyla 6 ayda bir “Thinkweek” başlığı altında toplantılar gerçekleştiriyor. Patent savaşlarının başrollerinden birini üstlenen ünlü teknoloji firması Microsoft’un çalışanları da yeni ürün, yeni araştırma alanları, eğilimler ve yeni teknolojilerle ilgili önerilerini bu toplantılarda Bill Gates’e sunuyor. Fikirler, Gates ve diğer yetkililer tarafından detaylı olarak incelenip değerlendirmeye alınıyor. Microsoft ayrıca, “MS Ideas” platformu ile de özellikle teknoloji konulu önerilerini portal üzerinde biriktiriyor. Bu platform önerilerin daha hızlı hayata geçmesine olanak veriyor. Microsoft Türkiye de benzer bir uygulamaya başladı. Fikirlerin unutulup gün içerisinde kaybolmaması için öneriler anlık olarak “Sharepoint” adı verilen portala giriliyor ve “MS Turkey Ideas” komitesi tarafından değerlendirilip analiz edilip hayata geçirilemeyecek fikirlerle ilgili kişiye nedenleri açıklanarak geri dönülüyor.
Microsoft ve çalışan motivasyonunu artırmak amaçlı fikirlerin ödüllendirilmesi için “anında takdir süreci” ni oluşturdu. Başarılı fikir sahiplerine ait global ödüller anında duyuruluyor ve bu duyurular pazarlama iletişiminin gücünden yararlanarak, sıradan olmayan bir biçimde çalışanlara sunuluyor.
Öneri Sistemlerinin kazanımlarına örnekler
• T-Box markası, 2003 yılında, Boyner Grubu çalışanlarının önerileri doğrultusunda oluşturuldu.
• Arçelik’in portföyünde yer alan “kartuşlu buzmatik”, “Telve” kahve makinesi, “iç içe geçebilir tel şişelik”, “kapı rafında kolalık” gibi ürünler çalışanların önerileri ile geliştirildi.
• Ülker’in çalışanları; “Fındıklı CafeCrown”, “Soyet Soya Kıyması”, “Biskrem Dolgulu Çubuk”, “Hazır Pilav”,” yeni çorba çeşitleri” vb. birçok farklı ürünün çıkışına neden oldu.
• Ülker grup şirketlerinden Polinas’ın ürettiği yaklaşık “10 mikron ambalaj filmleri” de böyle ortaya çıktı.
• Finansbank, çalışanlarının önerilerinden birisi olan “ekstre basımında sayfa azaltılması” konusu ile hem müşteri memnuniyetini hem de zaman ve maliyet tasarrufunu getirdi.
• TEB in molalı kredi ürünü ise tatile gideceği ay kredisini ödeme güçlüğü çekeceğini düşünen bir TEB çalışanının bireysel öneri sistemine girdiği bir öneridir.
• Eczacıbaşı Özgün Kimya da çalışanlarından gelen öneriler ile üretimde yüksek enerji maliyetini azaltarak yıllık 2 bin 937 dolar tasarruf sağlandı.
• Eczacıbaşı Sağlık Ürünleri ise steril toz dolum makinesinde yaşanan soruna çözüm olarak getirilen çözüm önerisi ile yıllık 20 bin dolar tasarruf sağladı.
Çoğu zaman şirketlerde yönetim kadrosu kapalı kapılar ardında saatlerce toplantı yapıp operasyon içindeki bir sorunu çözmeye çalışır, fikirler havada uçuşur, beyin fırtınaları yapılır. Kimsenin aklına ‘’yahu biz bu işi yapan insanlarla konuşalım ,bakalım ne diyorlar?’’ tarzı basit bir yaklaşım gelmez. Bambaşka bakış açısı olabilir bir başkasının, çok daha pratik bir çözümle gelebilir, bu çözüm çok ucuz olabilir, son derece pratik olabilir. Her şeyden önemlisi fikri alınan çalışan kendini değerli hisseder. Eğitimlerde bu konunun altını çizer ve bilhassa yöneticilere ekipleri ile daha çok iletişim kurup fikir almaları ile ilgili tavsiyede bulunur ve bir de hikaye anlatırım;
Osman Efendi bir sabah müthiş bir bas ağrısıyla uyanır. İlaç alır geçmez. Bir iki gün bekler, ağrı devam eder. Doktor çağrılır. Doktor muayene eder, ağrı kesiciler verir, gider. Lakin Osman Efendi’nin baş ağrısı artarak sürer. Üstüne üstlük baş ağrısı yani sıra gözleri de yaşarmaya baslar. Başka doktorlar çağrılır. Osman Efendi Uşak’ ın ileri gelenlerindendir, ağrıyı kesene servet vaat eder. Doktorların hiç biri ağrıyı durduramadığı gibi sebebini de bulamaz. Ev halkı birbirine girer, baş ağrısından geceleri uyuyamayan Osman Efendi’yi İstanbul’a götürmeye karar verirler. İstanbul’da en iyi doktorlar seferber olur. Röntgenler çekilir, testler yapılır.
Görünüşe bakılırsa Osman Efendi turp gibidir. Oysa dayanması gittikçe zorlasan baş ağrısı ve gözyaşları hayati çekilmez hale getirmiştir. Ağrı kesici iğnelerle zor ayakta duran Osman Efendi bu defa da apar topar yurt dışına götürülür. O devirde Amerika değil İsviçre moda, Zurih’e gidilir. Haftalarca hastanede kalınır, onlarca profesör konsültasyon yapar, testler tekrarlanır. Sonuç: Efendi’ye teşhis konulamaz. Artık yerinden kalkamayan Osman Efendi’ye ağrı kesici iğneler verilir, altmışlarını suren adamın ülkesine donup ‘dinlenmesi’, daha doğrusu son günlerini evinde geçirmesi tavsiye edilir. Osman Efendi bitkin, aile perişan, dönerler.
Osman Efendi yayla evinde bir odaya yatırılır ve ağrı kesici iğnelerle ölümü beklemeye baslar. Bir gün, hastanın keyfi gelsin diye, Osman Efendi’nin eski berberi çağrılır. Berber yataktan kalkamayan Osman Efendi’yi tıraş ederken, adamcağız derdini anlatır ve ölümü beklediğini söyler. Berber Mehmet bir an düşünür. ‘Beyim’ der, ‘Sakın sizin burnunuzda kıl dönmüş olmasın?’ Bir bakar, ‘Hah iste’ der ‘Kıl dönmüş. ‘ Osman Efendi’nin şaşkın bakışlarına aldırmaksızın çantasından cımbızı kaptığı gibi kılı çeker. Ev halkı Osman Efendi’nin etrafı ayağa kaldıran çığlığıyla odaya koşar. Berber Mehmet, Osman Efendi’nin elinden zor alınır ve cımbızın ucunda tuttuğu yirmi santimlik kılla kapı dışarı edilir. Osman Efendi’nin kanayan burnuna pansumanlar yapılır, kolonyalar koklatılır ve yaşlı adam tekrar yatağına yatırılır. Ertesi sabah Osman Efendi aylardır ilk defa rahat bir uykudan uyanır. Gözlerinin yaşarması geçmiştir. Baş ağrısından ise eser kalmamıştır.
Dönen kılın sinire yürüyüp gittikçe uzayarak dayanılmaz ıstıraplara yol açtığını doktorlar ancak o zaman keşfeder. Çözümün bu kadar basit olabileceği kimsenin aklına gelmemiştir. Sapasağlam ayağa kalkan Osman Efendi, Berber Mehmet’i çağırtır ödüllendirir.
Bu hikayeden çıkarılacak dersler;
1. Organizasyon içindeki Berber Mehmet Efendilerin de fikirleri var, kulak vermekte fayda var.
2. Bazen karmaşık görünen sorunların basit çözümleri olabilir. Bu basit çözümün kimi aklına geleceğini bilmek için
3. Burnundan kıl aldırtmayanların başı çok ağrıyabilir.
Kaynak
www.eforpatent.com
www.ceis.org.tr