Stresi nasıl yönetirim

Şubat sonu Bristol da bir seminere davet edildim. Konu ‘’ How to boost your personal resilience and stay positive and productive in challenging times ’’ Türkçesi; ‘’ Zor zamanlarda dayanıklılığınızı  nasıl artırır ve pozitif kalırsınız’’ Stres yönetimi ve stresli dönemlerde güçlü kalmak benim de  zorlandığım bir konu olması münasebetiyle gittim. Üç konuşmacı dinledim. Çoğu bildiğimiz ama uygulamadığımız şeylerdi. Aldığım notları kendi düşüncelerimle birleştirip sizinle paylaşıyorum. Okuyucusu değil, uygulayıcısı olmanız temennisiyle.

  1. Herkesten önce kendinize karşı kibar ve anlayışlı olun. Kendinize hoyrat olmayın. ‘Benden olmaz, bende şans yok, böyle şeyler hep beni bulur’ tarzı söylemlerle sizi limitleyen düşünce anlayışının esiri olmayın.
  2. Hatalarınızın sorumluluğunu alın ama kendinize öfke duyarak değil. Hataların sorumluluğunu dış faktörlere yüklemek dayanıklılığınızı artırmaz.
  3. Şifalanmaya her gün vakit ayırın. Meditasyon, namaz, dua her ne ise yönteminiz fark etmez ama ruhunuza biraz şifa gönderin.
  4. Yağlı ve ağır yemeklerden kaçınıp fazla kilolarınızı verin. Her fazla kilo ve her gereksiz yiyecek dayanıklılığınızı azaltır ve yükünüzü çoğaltır. Sebze ağırlıklı, sağlıklı bir diyet benimseyin.
  5. Bol su tüketin. ( En kötü olduğum konu bu, bazen gün biter ve ben su içmeyi unuttuğumu fark ederim, zararını çok gördüm)
  6. Bilhassa el ve ayaklarınıza her gün masaj yapın. (Bu annemin de en önemli tavsiyesidir hele yasemin, melisa yada sarı kantaron gibi yatıştırma özelliği olan yağlarla olursa mis gibi bir uyku için birebirdir. Zaten masaj yaparken el ve ayaklarınızdaki acıyan yerler yüklerinizi sizi ne kadar yorduğunu gösterir, yumuşak bir masajla el ve ayakları rahatlatmak şahane bir yöntemdir.) Bunu deneyin, lütfen.
  7. Elleriniz sıcaksa soğuk su ile, soğuksa sıcak su ile yıkayın. Rahatlatır.
  8. İyi hissettiren müzikler dinleyin. En klişe ama en doğru şey ‘Müzik ruhun gıdasıdır’
  9. Ayakkabılarınız ve çoraplarınızı çıkarıp çimlerde toprakta yürüyün. Bu vücuttaki elektiriği dengelemek için şahanedir. ‘’Yaşam enerjı alışveriş sürecidir. Bu alışverişin sağlanma yöntemi metabolik aktivitedir.  Metabolik aktivite, bir dizi hücresel faaliyetler neticesi açığa çıkan enerji kullanımıdır. Bu faaliyetlerin tümü elektrikseldir. Kalbin çalışması esnasında etrafa yaydığı elektrik enerjisinin elektrokardiyografi ile kaydı, buna son derece yalın bir örnektir. Söz konusu enerji bir taraftan üretilir, diğer taraftan tüketilir. Yaşam dengesi dediğimiz de işte budur. Bu bağlamda, üretilen elektriğin tüketilenle dengelenmesi gerekir.” ( Kaynak: İç Hastalıkları Uzmanı Tuncay Filiz röportajı)
  10. Bol temiz hava, oksijen ve nefes egzersizleri. ( Kendi deneyimlerinden  şunu net söyleyebilirim ne zaman Kaz Dağları’ndaki evimize gidip birkaç gün geçirsem uykularım düzeliyor ve stresim sıfırlanıyor. Bilhassa bol oksijeni ve temiz havasıyla nam salmış yerlere gidin)
  11. Alkol, sigara bilinenin tam tersine dayanıklılığı azaltan iki faktör. Kısa dönemde olumlu etkileri varmış gibi hissettiriyor olmalarına rağmen stresi artırıyorlar.
  12. Alışveriş merkezleri, aşırı gürültü yerler, çok kalabalık mekanlar stresli ve sıkıntılı olunan dönemlerde çok tercih edilmemeli.
  13. Etrafınızda size sürekli yaşamınızla, hayatınızdaki insanlarla ilgili negatif yüklemeler yapan, insanlara ve hayata olan inancınızı sarsan, ve bizdeki tabiriyle olumsuz gaz veren ve sizi yalnızlaştıran insanlardan uzak durun. Uzak duramıyorsanız konuşmalarına kulak asmayın, ciddiye almayın.
  14. Kaliteli uyku. (Üç konuşmacının ortak altını çizdikleri en önemli konu bu. Günde şu kadar saat değil, dinlenmiş hissettiğiniz ve zinde kalktığınız uyku) Kısa süreli ve kalitesiz uyku hastalık, kilo, kaygı, erken yaşlanma hepsine sebep.
  15. Geçmişin muhasebesi, geleceğin endişesi. İkisini de bırakın. Bugün kaçıyor, izin vermeyin.
  16. Arkadaşlarla vakit geçirmek en güzel antidepresan. Hele bol güldüren, sorunlardan uzaklaştıran arkadaşlar var ya onlarla sık sık buluşun. Zor zamanlarda yapılması gereken en son sey sosyal izolasyon ve kabuğuna çekilmedir.
  17. Her gün ılık ve tazyikli su ile duş alın. Hidroterapinin bir tedavi metodu olduğunu unutmayın. Kan dolaşımı hızlanır, vücut sıcaklığı ve metabolizma düzenlenir, lenf sisteminiz güzel çalışır dolayısıyla vücuttaki atık maddeler atılır. Cildiniz ve saçınız güzel görünür. Güzel görünen iyi hisseder. Duş almaya üşenmeyin. Haftada en az bir defa ise güzel kokulu sabunlar ve aromatik yağlarla uzun bir banyo yapmaya çalışın.
  18. İmkan varsa spaya gidin. Masaj, bitki terapiler, güzel bir müzik.
  19. Ev, ofis ve arabanızı tertemiz ve düzenli tutun. Zira onların karmaşası ve kirli hali ruh halinizi olumsuz etkileyecektir.
  20. Sizi yoran sorun her neyse dünyanın sonu olmadığını bilin. Öyle yada böyle bitecek ve geçecek. Bir yerde şunu okumuştum dünyada duyacağınız en güzel söz ‘’seni seviyorum’’ değil, ‘’ patoloji sonuçlarınız temiz çıktı’’ dır. İşte gerçek sorun budur.
  21. Duygularınızı bastırmayın, gizlemeyin. Bağırmadan, çağırmadan, hırpalamadan ve kimseyi suçlamadan ne hissettiğinizdir anlatın.
  22. Yaşadığınız her ne olursa olsun şükür için ne çok şeyiniz olduğunu unutmayın. Bu seminerde bir katılımcı beyefendi salondakileri ağlatan hikayesini anlattı; ‘’ Harborn  un en güzel yerinde aile yadigarı çok değerli bir arazimiz vardı, 2007 yılında bir inşaat firması almaya talip oldu. Verdim. 2008 kriziyle birlikte işler çok kötü gitti, firma battı, banka tüm evlere el koydu. Buna o kadar üzüldüm ki geceler boyu uyumadım, sürekli içtim. Ailemle, dostlarımla alakamı kestim. Başıma gelene hayıflandım. Taki bu olaydan 4 ay sonra 12 yaşındaki kızımın lösemi olduğunu öğrenene kadar. Bu haberle birlikte kaybettiğim parayı ve yaşadığım iflası unuttum. Sanırım Tanrı ona şükretmeyi bıraktığın an kendisini hatırlatacak daha büyük dertler veriyor. Kızımı 14 ay sonra kaybettim. Ölmeden 3 ay önce yatağında ona kitap okurken bana ” cennete gidersem mutlu ol baba, bunda kötü bir şey   yok, ben korkmuyorum” diyerek bana gitmeden hayatta her şeye iyi tarafından bakmak konusunda kocaman bir ders verdi. Büyük acılarla baş etmek zorunda kalan çocuklar yetişkinlerden daha olgun oluyor. Şimdi sağlıklı iki çocuğum ve beni seven güzel ailem için tanrıya her gün teşekkür ediyor ve başıma gelen hiçbir seyi eskisi kadar büyütmüyorum. Bu salonda olup beni anlayacak olanlar sadece GERCEK bir sorun yaşayanlardır. Umarım kimse böyle şeyler deneyimlemek durumunda kalmaz ve hayattan zevk almayı öğrenir’’
  23. Keşke ne kadar tehlikeli bir kelime. Ne kadar çok keşke o kadar çok mutsuzluk. Keşkeler rafa kalksın.
  24. Sürekli düşünmeyin. Düşüncelerinizin refakatçisi değil gözlemcisi olun. Gözlemci olduğunuzda düşünceler sizi esir alamaz.
  25. Bir hobiniz varsa vakit ayırın, yoksa edinin. Hobi kafa boşalmak için idealdir. ‘’Benim hobim işim’’ diyen bir gün işinden nefret eder.
Yazar

Hacettepe Üniversitesi İİBF den başlayan gelişim yolculuğum yurt dışında aldığım uzmanlık eğitimleri ile devam etti. İngiltere South Essex Collage (işletme ve yönetim kursları) ve The Coaching Academy (kurumsal koçluk) ve Oxford Üniversitesi (Liderlik gelişimi ve yönetimi) programlarını tamamladım.

Yorum Yap

Kategoriler

Son Yazılarım

Bilişsel Çarpıtmalar
5 Ocak 2023
Nefes ve Meditasyon
11 Eylül 2022
McKinsey Teknoloji Trendleri – 2022
8 Eylül 2022

Son Yorumlar

Meryem

Deneyimlerinizi paylaşmanız ve bilmeyenlere yol gösterdiğiniz için çok teşekkür ederiz. Kesinlikle bazı insanlara dokunduğunuzdan emin...

Leyla

Kaleminize sağlık arkadaşlar.her şey Zihnimizdeki otomatik pilotu fark etmemizle başlıyor.

Resul Korkmaz

Hülya Hanım merhaba. Aksa için verdiğiniz Liderlik eğitimi ile ve bu makaleyi okuyunca ilk aklıma...