Bir psikyatrist arkadaşım depresyon belirtilerinden birisinin kişinin kendi öz bakımını ihmal etmesi olduğunu söylemişti. Bu gerçekten yola çıkarsak bizim ülkede depresyonda olan çok fazla. Bugün bahsedeceğim konu yetişkinler için çok temel ve hatta bazılarınıza çok basit gelebilir. Ancak emin olunuz ihtiyaç hasıl olmasa yazmaz idim. Zira bir kısım insanların kendilerine bakmıyor olmalarının onlara çok şey kaybettirdiğini bilmesinde büyük fayda var. Zevksizliği hoş görüyorum, bu meziyetin herkeste olmasını beklemek hata olur ama temel zaruriyetleri yerine getirmiyor olmanın özrü yok.
Kişisel gelişim ve değişim konularına değindiğim tüm sunumlarımda üzerinde konuşmadan geçemeyeceğim konulardan birisi kişinin kendisine özen göstermesi. Çünkü iyi bir görünüşün sessiz bir referans mektubu özelliği taşıdığını iddia eden fikre katılıyorum. İnsan kaynakları uzmanı tarafıyla bakarsanız kendine bakmaktan aciz bir insanın yaptığı işe özenmesi beklenemez varsayımın çok hatalı olduğunu düşünmüyorum.
İş ilanlarından sıkça rastladığımız ‘’prezentabl’’ Fransızca kökenli bir kelime. Türkçe karşılığına bakalım dersek ‘’sunulabilir’’ anlamına geliyor. Bu yazıda hiciv ettiklerim işte tamda bu özellikten oldukça uzak olan insanlar.
Kişisel bakım nedir dersek; insanın kendini bakımlı ve temiz hissetmesi için günlük, haftalık veya periyodik yaptığı bakımlara verilen genel isim. Diş fırçalamak, banyo yapmak, saç bakımı ve kesimi, ağda yapmak, her türlü kıl ve tüyden arınmak, makyaj yapmak, el ayak bakımı vb.’’ Yapmayın artık bunları herkes yapar’’ derseniz hiçbir toplantıda ter kokusundan mağdur olmamış, gözleriniz bir hanımın şekil verilmek için yalvaran kaşları ve bıyıklarındaki tüylere takılıp kalmamış. Yada müdür beyin artık sarıyı terk etmiş kahve olma yolundaki dişleri dikkatinizi çekmemiş. Aylardır boya yüzü görmemiş ama her gün giyilmiş zavallı ayakkabi ile karşılaşmadınız o zaman. Kaçık çoraplar, çıkmış ojeler, yağlı saçlar falan hiç dikkatinizi çekmedi mi?
Bir kere ben şuna inanırım; her işte olduğu gibi kişisel bakım ve özen de istikrar isteyen bir konulardır. Yani ‘’bugün tam havamdayım, özeneyim, giyinip kuşanayım’’ şeklinde bakmamak lazım bu hadiseye. Bakımlı olmayı ‘’HUY’’ haline getirmek şart. Huy nedir? İç ve dış etkilerle eylem ve davranışların yinelenmesi, hep aynı biçimde gerçekleşmesi sonucu beliren, koşullanmış davranış. Yani, bu tanıma göre olması gereken şey rutin olması. Kast edilen insanların kalkıp her gün kuaföre gitmesi, abartlı kıyafetlerini giymesi elbette değil. Bilakis sade ve bakımlı olmak kişiyi çok asil gösterir.
Dış görünüşün iş hayatındaki etkisi işe ve sektöre göre değişmekle birlikte yapılan araştırmalar insanların çok önemli bir kısmının kişilerin nasıl göründüğünden etkilendiğini gösteriyor. Tom Peters ın Kişisel marka olmak kitabında, yapılan çalışmalardan çıkan sonucun insanların dış görünüşünün son derece önemli olduğunu gösteriyor. Kendine özen gösteren bakımlı insanlarin daha basarili olmasi sık rastlanan bir durum. Bakımlı insanlar , kendileri hakkında olumlu beden-benlik algisi gelistirdikleri için özgüvenleri daha yüksek oluyor. Yani iyi görünümleri kendilerine güvenlerini ve giriskenliklerini arttirarak hem is hayatinda hem sosyal hayatta daha basarili olmalarini saglıyor. Tabi buna ek olarak etkili dis görünüm bu insanlarin daha kolay farkedilmelerini de saglayinca, firsatlari yakalama sanslari yükseliyor. Bir kısım insan güzellik ve zeka korelasyonun düşük olduğunu iddia etse de insanlar soyal yaşamda ve iş yaşamında iyi görünenlere daha kolay şans veriyor. Yani kişi çok zeki olmasa da iyi görünmesi kapıları açabiliyor. Son zamanlarda hem sosyal psikologlar hem ekonomistler insanlarının ücretlerinin ve bakımlı olmalarının birbiri ile ilgili olduğunu ifade etmektedir. Colorado Üniveristesi hocalarından Prof Dr Naci Mogan ve Erdal Tekin in beraber yaptıkları çirkin suçlular araştırması bakımlı ve güzel görünmenin avantaj sağladığını gösteriyor. Araştırma şöyle diyor; ‘’İşverenden ziyade suçu insan ırkına atmak lazım. Çünkü burada biyolojik bir sey söz konusu. Bebekler, güzel insan gördüklerinde gülümsüyorlar, çirkin insan gördüklerinde gülümsemiyorlar. Bir takım psikologlar, güzelle çirkin ayrımının insanın doğasında var olduğunu milyonlarca yıl süren evrim sonucunda oluştuğunu söylüyorlar’’. Mogan ‘’Biz yaptığımız araştırmalarda güzelliğin verimlilikle ilişkili olup olmadığına bakmadık. Ama bizim verilerimiz, ücretlerin güzellikle doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.
Benim için kadın-erkek için güzel ve yakışıklı olmak= bakımlı, temiz olmak ve kendine özenmektir. Temel şeyleri atlamayalım, kendimize özen bize prestij, konum ve emin olun para kazandırır. Son olarak yazının fotoğrafında paylaştığım kaş bakımı yaptıran erkek fotoğrafı ile minik bir mesaj vermek isterim; bizim memlekette her daim bakımlı olmak kadının ulvi görevi ama erkek kendini salabilir yaklaşımı biraz kanıksanmış. Bakımlı olmanın ne cinsiyeti ne de yaşı var.
Kaynak:
Prof Dr Naci Mogan ve Erdal Tekin ,Çirkin Suçlular araştırması
Tom Peters, Kişisel marka olmak kitabı